Öpülmekten yıpranmış olgun dudaklarında son kalan Bordeu’yu ustaca yalar ve o iç gıcıklayan Fransızca’sıyla anlatmaya devam eder Paris. İçinde aşkı, romantizmi, sanatı, modayı, tarihi ,oyunu, heyacanı ve daha pek çok şeyi biriktirmiş yaşlı yorgun ve hatta kirli ama hala çok güzel bir revü kadını gibidir O. Bilirsin, senin gibi binlercesi geçmiştir elinden. Koskoca Napolyon gibi ne ilk ne de son olacaksın Paris için. Çünkü her seferinde sen ne arzuluyorsan tam da onu sunar. İşte bu yüzden en gerçek Paris gezi rehberi yine kendi dilinden anlattığı olacak elbette.
Saatlerce kuyruk bekleyip içeri girdiğin Louvre Müzesi yalnız minnacık Mona Lisa tablosuyla değil yüzlerce eşsiz eserle büyüler. Dışarıda cam piramitteki o malum poz, her gördüğün havuza attığın paralar aslında hep ‘ben buradaydım, ben Paris’im‘ demektir.
Her aşığın önünde poz vermeyi asla ihmal etmediği Eiffel Kulesi tam 125 yaşında bir romantizm abidesi. Ne garip ki kışın 15cm kısalırmış soğuktan. Sırtını Conrad meydanına verip bu devasa ışık kulesine bakarken, Sien Nehri üzerindeki köprülerden birinde poz verirkende, sen Paris olmuşsundur.
Her yeri düzlük olan bu şehirde akbil benzeri bir yöntemle yol kenarından alıp yine başka bir yol kenarında bıraktığın bisikletle hınca hınç trafiği es geçerken damarlarında dolaşır Paris artık.
Şehrin tek yüksek tepesi Montmartre’ye çıkarken teleferikle değil merdivenlerden çıkmalısın. Hem yoldaki hediyelikçilerde Paris’in bahşişini verir, hem de yukarıda ressamlar sokağında yorgunluk kahveni yudumlarken ‘sana dün bir tepeden baktım…’ şiirini uyarlarsın Paris’e.
Şehrin her yerinden gözüken Eiffel Kulesi ‘ni en iyi buradan seyredersin. Eğer önceden netten indirimli bilet almadınsa büyük ihtimalle yüzlerce kişilik kuyruğu bekleyemez ve çıkamazsın zaten Eiffel’e. (http://ticket.toureiffel.fr/index-css5-sete-pg1-lgen.html)
Opera meydanındaki muhteşem La Fayette mağzasının en üst katındaki kafenin terası var. Fiyatlar pahalıdır. Aslında bir şey yiyip içmene gerek yok. Cadde üzerinde sıralanmış Printemps vb. onlarca enfes ve meşhur butiklerden geçip Paris alışveriş zevkini tatmin ettikten sonra cepte para kalmasa da bu teras sana şehrin tam ortasından bir manzara ziyafeti sunar hoyratça.
Paris ulaşım açısından en kolay ve ucuz şehirlerden biridir aslında. Onlarca hattan oluşan devasa metro ağında şehre iner inmez aldığın sınırsız ekonomik biletle her yere kolayca ulaşabilirsin.(Aman geç saatlere kalma metroda . İri kıyım zenciler ve sarhoş serserilerin ortasında bir anda korku filmi baş aktörüne çeviri Paris seni!)
Bu sebeple aşırı pahalı ve kirli merkez otelleri değil, metro hattında merkeze uzak otelleri tercih edebilirsin. Hele Paris Disneyland’a nasıl gidilir diye düşünüyorsan lavanta tarlaları arasında enfes otellere merkezdekinin yarı fiyatına ulaşabilirsin. Tam Disneyland durağında değil 2 durak öncede olmakda büyük avantajdır fiyat açısından. Bu arada elbette Paris Disneyland giriş biletini internetten önceden indirimli almışsındır herhalde. Macera , heyecan, oyun, adrenalin tutkunu isen kaç yaşında olursan ol Paris yine tam olarak tatmin edecek seni burada da. Her yaştaki çocuk ruhunu doyuracak.
Meşhur (Champs-elysees) Şanzelize caddesinde gezinirken, yolun sonunda zarifçe duran dev zafer takının üzerinden şehri izlerken , ne sabah gördüğün kirli çişli Paris caddelerini, ne de Türk Lokanta ve bakkalların bulunduğu Saint Denis’teki ürkütücü terör havasını hatırlamazsın. Paris yine kandırır, avuçlar, kavrar aşık eder kendine yine yeniden.
Paris gezi rehberi‘ni sunarken Tenis meraklıları için haziran ayındaki Rolan Garros turnuvası ,senenin diğer zamanlarında harika kortlar ve ünlü tenisçilerin imzalı ürünleriyle de sporsever yanını zevkten dört köşe edebilir yine.
Paris moda haftasında her sokak podyum, herkes modeldir sanki kaldırımlarda.
Moulin Rouge veya Lido showda önceden rezervasyonun varsa kaliteli gece showunun tillahını bulursun mesela.
Son yıllarda gitgide artan Afrikalı, Doğu Avrupalı ve hatta Arap göçmenlerin yarattığı güvensiz sokaklar bile silemez Paris’in güzelliğini akıllardan.
Döndüğünde aklında kalan kaldırımlara taşan o şirin Paris Kafeleri, akşamları ışıl ışıl nehir kıyısında yaptığın Sein Nehri turları, birbirinden muhteşem saraylar müzeler heykellerdir yalnızca.
Ya da aslında ne bulmak istiyorduysan tam da O’dur.
Paris tecrübeli , yaşlı ama hala çok güzel bir sokak kadınıdır aslıda. Ne istediğini hemen bilir, çabucak o kılığa bürünür ve her seferinde seni büyülemeyi başarır…
Hemen valiz hazırlamaya başlayacaklar için en pratik bavul hazırlama ipuçları burada:
© Copyright 2021. Tüm hakları saklıdır.
Çok Güzel Bir Anı Olmuş Sizin İçin