Malta Akdeniz’in ortasında taş devrinden beri hep üzerinde insan oğlunu barındıran ilginç bir memleket. Hem deniz, hem tarih, hem doğa hem de fotoğraf tutkunlarını kendine hayran bırakacak güzellikte. Hepi topu 316 km’ yüzölçümüne ve 450 bin nüfusa sahip. Yani bizim Beykoz kadar alanda Kartal kadar nüfusta minnak bir ülke. Bu ilginç ülke aslında 3 adadan oluşuyor. Büyüğü ülkeyle aynı adı taşıyam MALTA ortancası GOZO ve etrafını kolayca yürüyebileceğiniz dünyaca meşhur plajı Blue Lagoon‘un sahibi COMİNO. Haydi şimdi Malta ‘da Gezilecek Yerler nelermiş bir bakalım;
İçindekiler
VALETTA
Elmo Kalesi ve müzesi: Mutlaka görülmesi gereken yerler arasında . Özellikle Malta Kuşatmasının 450. yıldönümü etkinlikleri var. Osmanlı ve Malta şövalyeleri arasında yaşanan bu büyük savaş muhteşem bir müzecilik anlayışıyla sergileniyor. Büyük Osmanlı komutanları ve savaş hakkında çok şey öğreniyorsunuz. Bu savaşın dramatik heyecanlı ve unutulmuş öyküsünü ayrıca yayınlayacağım.
St. John Katedrali,
Ulusal Savaş Müzesi (National War Museum),
Ulusal Arkeoloji Müzesi (National Museum of Archaeology)
Ve bir çok keyifli müze Valetta şehrinde mevcut. Malta‘da müzelerin her biri için ayrı para ödemek istemezseniz 35 € karşılığında Heritage Malta bileti alabilir ve tümüne 1 ay boyunca tüm müzelere ücretsiz girebilirsiniz.
Malta’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri de Mdina şehri. Şehir dediysem öyle günümüz şehirleri gibi değil. Bildiğin film setigibi ama gerçek. Sarı kum taşından yapılmış birbirinden zarif yüzlerce yıllık binalar, dar sokakalar arasında enfes renkli kapılar ve her birine bayılacağınız kapı tokmakları. Game of Thrones filminin bir çok sahnesinin de çekildiği bu sessiz ama büyüleyici şehirde fotoğraf çekmeye doyamayacaksınız. (İçeride pek çok hediyelikçi var, ama fiyatlar turistik ölçüde. Dikkat!)
Malta görülecek yerler listesinde sıkça rastladığınız o güzel rengarenk kayıkların mekanı. Birbirinden hoş geleneksel taş binaların ve kıyıda sıralanmış hoş balık restaurantlarının hem göze hem de mideye bayram yaptıracağı çok hoş bir yer.
Eğer yanınızda enfes fotolarla dönmek istiyorsanız ne yapın edin bu köyü akşam üstü güneş batmadan ziyaret edin. Dingin denizde narince salınan kayıklar, ardından yenilen balık bu gezinin en unutulmazı olacak. (Fiyatlar astronomik değil. Pazar günleri harika bir pazar kurulduğunu, hediyelikten deniz ürününe herşeyin çok ekonomik fiyata bulunduğunu söyleyeyim.
Bu arada o güzelim teknelerin iki yanında göreceğiniz göz sembolu anlatmadan geçmeyelim. İlk çağlardan beri balıkçıları ve denizcileri kötülüklerden koruduğuna inanılan bu sembol ‘LUZZU’ İtalyanca ‘da ise Guzzo deniyormuş. Bir yerden tanıdık geldi mi?
1980 yılında çekilen Temel Reis-Poppeye filminin hiç bozulmadan kalan film seti aslında. Özellikle çocuklu aileler için çok eylenceli olabilecek bir köy. Burası hakkında daha ayrıntılı bilgi ve fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.
Enfes mimarisiyle o dar rengarenk cumbalı evlerin, sokakların arsında kaybolmaktan korkmayın. Saptığınız her sokak sizi başka bir güzel binayla, renkli balkonla karşılaştıracak. Arada çok sayıda kilise var. İçeride ayin yapılmıyorsa bir Katolik kilisesi görmek için harika fırsat olabilir. Eğer kaldığınız şehir Sliema değilse mutlaka gidip görmeniz gerek.
Renkli sokaklar, mağazalar, restaurantlar , üzerinde tıpkı Paris ve Floransa’daki gibi aşıkların anahtarını denize attığı kilitli köprüde enfes Valletta manzarası kaçırılmaz.. Tüm tekne turları, Hop-on, hop-off otobüsleri ve Valletta feribotu buradan kalkıyor. bana göre ülkenin kalbi asıl burası.
Gozo ülkenin ikinci büyük adası. Buraya Malta adasından en kolay ve ekonomik girmenin yolu yine belediye otobüsleri. Adaya 20 dakikada ulaşabileceğiniz feribot’a binmek için Cirkewwa limanına ulaşırsınız. (Feribotta free WiFi olduğunu hatırlatayım) Feribottan indiğinizde (Hatta daha binmeden adadaki 2 hop on-off firması satıcıları etrafınızı sarıyor. 20-25 € ‘dan kapı açsalar da 15 € ‘dan fazla vermeyin.
Malta’daki pek çok satıcı gibi gayet pazarlığa açıklar . Ancak burada otobüs turu yapmaktansa direkt belediye otobüsüyle Victoria (diğer adıyla Rabat) şehrine çıkar, Victoria’dan hareket eden 302 numaralı otobüsle de Azure Window ‘a ulaşabilirsiniz.
Beni bu seyahatte en çok etkileyen yer oldu. Rüzgar bu denli hırçın, deniz bu kadar temiz ve dalgalı olmasaydı bu kadar etkilenir miydim bilmiyorum. Ama karşıma çıkan bu dev kayalıklara, doğanın bu yırtıcı büyük gücüne hayran kaldım. Bu güç karşısında durup diz çöküp, yalnızca rüzgarı hissetmek ve bu güce hayran olmak istiyorsunuz. Dev kayalıkların üzerine tırmanan insanlar fotoğraflarda minnacık karıncalar gibi gözüküyorlar. Teşbihte hata olmaz ama kendimi tanrının serçe parmağı önünde gibi hissettim. Öylesine görkemli öylesine etkileyici ki ayrılmak için resmen beni sökmeleri gerekti oradan. Hemen arka tarafında bulunan deniz mağarasından gelen sularla oluşmuş gölcükte mutlaka görülesi yerler arasında…(Edit; Azur Window artık yok…8 Mart 2017 günü acımasız bir fırtınada bu dev kayalık yıkıldı. Geriye devasa bir uzantı kaldı denizin kıyısında. İşte hayatta ve sağlıklıyken daha çok gememiz için bir neden daha. Dünyada hiç bir şey kalıcı değil. Ne dev kayalar ne bu can bedenimizdeki. Varken kıymet bilmek gerek:)
İlk gördüğüm fotoğrafta büyülenip buraya gitmeliyim ve bu fotoğrafı ben de çekmeliyim dediğim yer. Comino ülkenin 3. ve en küçük adası. Yine Cirkewwa limanından bu sefer daha küçük teknelerle 15 dakika içinde ulaşabiliyorsunuz.(10€) tek bir limanı var. Tüm tekneler ve gezi turları buraya yanaşıyor. Erken gitmenizi ve yanınızda mutlaka nakit bulundurmanızı tavsiye ederim. Çünkü bu muhteşem denize enfes görüntüye rağmen çok az sayıda (ücretli) şezlong var. Yiyecek için hemen indiğiniz noktada sıra sıra büfeler var ancak çok ta temiz gözükmüyorlar. Öğleden sonra herkes fok balıkları gibi taşların üzerine havlular serip dip dibe sıkışık yatışıyor. Ne bir şemsiye ne bir düz alan. Adanın arka tarafına doğru yürüdüğünüzde ufakça bir otel var ama Blue Lagoon kadar güzel denizi yok. O sıcakta taa oraya yürüdüğünüze değmez.
Elbette Malta ‘da Gezilecek Yerler bunlarla sınırlı değil. Bütün bunların dışında adada irili ufaklı bir çok plaj var. Hemen hepsine belediye otobüsü ile ulaşabilirsiniz. Ya da pek de merkezi olmasa da otelinizi bu plaj yakınlarında tutabilirsiniz.
Mellieha Bay
Paradise Bay
Golden Bay
Pretty Bay
St Georges Bay
St Paul Bay
Daha bir kaç ufak plaj olsa da aslında hiç biri Blue Lagoon kadar mavi, berrak ve temiz değil.
Malta’ya nasıl gidilir, Malta şehir içi ulaşım, Malta’da ne yenir ve daha pek çok merak edeceğiniz konu ve ipuçları için burayı tıklayın.
© Copyright 2021. Tüm hakları saklıdır.
Merhaba
Gelecek hafta Maltaya gidiyorum
Arkadaşım sizin linki gönderdi gercekten cok güzel analiz etmişşsiniz seyahat öncesi çok iyi oldu
Kaleminize saglık
Rica ederim. Maltayı çok seveceksiniz. Şimdiden iyi yolculuklar:)