Konya Türkiye’nin nüfus açısından yedinci, yüzölçümü açısından ise birinci sıradaki gözbebeği şehri. Her yıl Konya Mevlana Şeb-i Arus törenleri sırasında çokça adını duyarız bu güzel şehrin. Konya Mevlana ile öylesine özdeşleşmiş ki şehrin her noktasında, her Konyalı’da onun izlerini hissediyorsunuz. Bu şehre gidip de O’ndan bir şeyler görmemek, her Konyalı’nın içine sinmiş bir Mesnevi ruhu hissetmemek olanaksız.
Ancak Konya Mevlana‘nın yanı sıra mutlaka görülmesi gereken bir çok başka güzellikler, ilginç yerlere de sahip. İşle size kısacık bir gezi dahi yapsanız asla atlamamanız gereken Konya gezilecek yerler için bir kaç öneri:
İçindekiler
Aslında Selçuklu Sarayı’nın gül bahçesi olan Konya Mevlana dergahında Hz Mevlana’nın türbesi, babası Sultan’ül Ulema’nın ve Oğlu Sultan Veled’in ve ailelerin türbeleri var. Kubbe-i Hadra denilen bu yeşil türbenin yanı sıra yine dergahta Tilâvet Odası (Güzel Kuran’ı kerim okuma), Semâhâne, Derviş Hücreleri ve Matbah Bölümü içeride görülmesi gereken yerler arasında. Konya Mevlana Müzesi giriş ücreti yok.
Bu yıl Şeb-i Aruz Törenleri 7-17 Aralık tarihinde kutlanıyor. Her yıl olduğu gibi Semazen gösterileri, Mevlana’yı anma ve anlama konulu bir çok etkinlik düzenleniyor. Şeb-i Arus’ Mevlana’nın ölüm yıl dönümü demek. Ancak düğün gecesi adıyla anılıyor. Çünkü Mevlana’nın Allah Teala’ya, en büyük aşkına kavuşma günü. Mevlana’nın bilge birleştiriciliği Konya’nın hatta Türkiye’nin sınırlarını çoktan aşmış, çağının çok ötesindeki dünya görüşü tüm dünyada hayranlık bırakmıştır. Öyle ki Amerika’da bile İncil’den sonra en çok satılan ‘best seller’ kitap Mesnevi’dir.
Konya’da her biri değişik dönem mimarisinin incelikleriyle bezenmiş pek çok kıymetli cami var. Ancak bir kaçı var ki görmeden dönülmez listesine girebilir bana göre.
Selimiye cami: Hemen Konya Mevlana Müzesi’nin yanıbaşında olan Selimiye cami Osmanlı klasik mimarisinin en güzel örneklerinden biri. İçerisindeki el işlemesi bezemeler bu güzel şehrin inceliğine , zerafetine yakışır nitelikte.
Şems-i Tebrizi Cami ve Türbesi: Hz Mevlana’nın en yakın dostu, sırdaşı yol arkadaşı. Yaşamı gibi ölümü de sırlarla dolu olan Şems’in başı Kastamonu’da Kesik Baş Türbesinde gövdesinin ise burada olduğuna inanılıyor. Konya merkezde bulunan bu cami ve türbe görmeden dönme listesinde elbette.
Konya İplikçi Cami: Alaaddin Caddesi üzerinde bulunan bu caminin oldukça enteresan bir efsanesi var. Bu camiyi yaptıran Kılıçaslan dönemi veziri Şemsettin Altınoba ”Camiyi kimseden yardım almadan yaptıracağım. Sevabı sadece benim olacaktır.” diyor. Ancak bir kadın ısrarla inşaata geliyor. “Ne olur Allah aşkına, benim şu paramı da alın camiye harcayın” diyor her seferinde. Veziri azam ustalara “kimseden bir şey almayın” diye tembihlediği için ustalar o kadının parasını almıyorlar asla. Kadıncağız geçimini iplik bükerek sağlıyor. Bir gün, büktüğü iplikleri mini minik kırpıyor. Gece gizlice iplik kırpıklarını caminin duvarının örüldüğü harca karıştırıyor. Ertesi gün ustalar hiçbir şeyden haberleri olmadığı için kadının iplik karıştırdığı harcı duvar yapmada kullanıyorlar elbette. Cami bitiminden sonra Vezir o gece rüyasında ak sakallı bir eren görüyor. ‘Caminin sevabı yalnız sana yazılmadı. Harçlara ekmek parasından, alınterinden kırpıp ipliğini karıştıran kadına da yazıldı.” diyor ermiş kişi ulu vezire. O gün bu gündür caminin adı İplikçi Camii olarak kalmıştır deniyor hikayede.
Bu efsane ne derece doğru bilemem:) Ama caminin bahçesinde bulunan boş şadırvan bugün bile kendi başına bir mucize gibi. Şadırvan etrafında bulunan direklere sırtınızı verip kısık sesle bir birşeyler söylediğinizde ses tam karşınızdaki kolona sanki bir mikrofon varmışcasına arkadan ve çok yüksek sesle geliyor. Yanındaki kolondan hiç duyulmayan bir fısıltı tam karşınızdaki kolona yaslanmış kişiye sanki dijital bir cihaz varmışcasına yüksek bir tını ile ulaşıyor. Konya’ya gitmişken bu büyüleyici akustiği mutlaka görmeli ve deneyimlemelisiniz.
Çatalhöyük, Konya’nın 52 Km güneydoğusunda Çumra ilçesinde yer alan bir tarih öncesi yerleşim alanıdır. Dünyanın en önemli arkeolojik alanlarından biri olarak kabul edilir. Bölgede İÖ 6500 yıllarında 8 bin kişinin yaşadığı dev bir büyükşehir kuruluymuş. Yapılan kazılar dönemin bunca ilkelliğine rağmen oldukça işlevsel ve sanatsal uygarlık olduğunu kanıtlıyor. Bölgedeki buluntulardan yola çıkarak evlerin duvarlarında türlü renkli resimler çağın çok ötesinde bir sanat anlayışları olduğunu gösteriyor. O dönemde çizilmiş gündelik hayat, savaş ve büyü sahnelerinin yansıtıldığı renkli resimler adeta insanı büyülüyor. Ölülerini odalarında oturdukları sekilerin içindeki sandukalara gömüyorlar, duvarlarını boğa başlarıyla süslüyorlar, rengarenk boyalarla perspektifi olmasa da nefis ve tılsımlı derinliklere sahip resimler çiziyorlar. Tarih ve arkeoloji meraklıları için Çatalhöyük tam bir cazibe noktası.
Konya’nın 8 Km kuzeybatısında yer alan Sille, volkanik bir dağ olan Takkeli dağının lavları üzerine kurulu son derece ilginç bir yer. MÖ 7 yüzyılda Frig uygarlığına ait kalıntılar bulunuyor. MS 4. Bizans İmparatoru Constantin’in annesi Helena hac için Kudüs’e giderken bölgeden geçmiş ve ilk Hıristiyanlık çağına ait kayalara oyulmuş mabedler görmüş. Bundan etkilenerek şu an Selçuklu belediyesi tarafından restore edilmiş Aya Elenia kilisesini yaptırmıştır. Şu an müze olarak gezilebilen kilise duvarları oldukça ilginç resimler ve ikonlarla kaplı.
Ayrıca Sille Kültür Vadisi’nde volkanik kayalara oyulmuş onlarca mağara ev ve tapınak var. Sille’de içerisinde Selçuklu Çini sanatının en naif örneklerini görebileceğiniz bir çini müzesi de mevcut. Oldukça güzel restore edilmiş taş evler, nostaljik cafeler ve çömlek atölyeleriyle Sille bölgenin keşfedilmemiş Kapadokya’sı olmaya aday. 1923 ‘e kadar bölge nüfusunun neredeyse yarısını Gayr-i Müslim Rum’ların oluşturduğu Sille Fotoğraf meraklıları için tarihin her döneminden renkli izler barındıran bu sevimli ve ilginç bir yer. Üstelik Sille’ye ulaşım çok kolay. Konya Merkezde Alaaddin Otobüs durağından Belediye otobüsleriyle 20 dakika içinde kolayca Sille’ye gidebilirsiniz. Otobüs bilet fiyatları yalnızca 1.8 TL.
Önce şunu söylemeliyim ki ”Hayır kelebeğin ömrü 1 gün değil.” Kelebekler türlerine göre değişse de 1 hafta ile 1 yıl arasında bir yaşam süresine sahip. Bu durum kelebeğe çok benzeyen mayıs sineğinin 1 günlük ömrü olması durumuyla karıştırılmışlar hep.
İşte bunun gibi böcekler ve kelebekler hakkında bir çok bilgiyi canlı olarak göreceğiniz çok ilginç bir ekolojik park Konya Tropikal Kelebek Bahçesi. Türkiyenin ilk ve en büyük kelebek bahçesi olma rekorunu elinde tutuyor. 1600m”lik kapalı alanda kurulu gökyüzünden bakıldığında dev bir kelebek görünümlü cam sera içinde yaklaşık 5000 adet kelebek arz-ı endam ediyor. Tropik canlıların Türkiyede üretimi yasak olduğu için Kenya ve Filipinler’den Pupa ve koza halinde her hafta yeni bebek kelebekler geliyor. 28 cm’lik Dünya’nın en büyük kelebeği Atlas Güvesi de dahil olmak üzere ülkemizde asla rastlayamayacağınız 15 tropik kelebek ailesi bu tropik bahçede etrafınızda uçuşup tam bir festival havası yaşatıyor size. Konya Tropik Kelebek Bahçesi yalnız kelebekler değil yaklaşık 20.000 adet tropik bitkiye, kelebek müzesine, böcek köyüne ve ilginç bir böcek müzesine sahip. Tropik Kelebek Bahçesi ile ilgili çok yakında ayrıntılı bir yazı yayınlayacağım.
Konya kelebek Vadisine Konya merkezden 2 TL’ye dolmuş ve Otobüs bileti ile gidebilirsiniz. Kelebek bahçesine giriş ücreti yetişkinler için hafta içi 7.5 hafta sonu 10 TL. Öğrenciler ise yalnız 5 TL giriş ücretiyle bu rengarenk tropikal dünyaya girebilirler. Burası hakkında çok daha ayrıntılı bilgiyi www.konyakelebeklervadisi.com adresinden bulabilirsiniz.
Konya gezilecek yerler ve görülecek şeyler açısından tam bir derya. Bu şehir Şeb-i Arus törenleri sırasında biraz kalabalık olabilir. Ancak senenin 12 ayı Konya’da görülecek bir çok ilginç yer var. Meram yakınlarında robotların garson olarak çalıştığı Cadde Meram Cafe‘yi, Konya 80 Binde Devri-alem Dinazor parkını, hemen şehir merkezinde bulunan Konya Kyoto Japon Bahçesi‘ni görmeden Konya’yı tam gezmiş sayılmazsınız
Geçtiğimiz günlerde bir çok başarılı bloggerla birlikte gittiğimiz Konya gezisi nazik daveti için Konya Selçuklu Belediyesi’ne ve www.gezimanya.com‘a çok teşekkür ederim.
Konya’da Tropik Kelebek Parkını birlikte gezelim mi?
Konya’da Bir Kenyalı – Konya Tropikal Kelebek Bahçesi
© Copyright 2021. Tüm hakları saklıdır.
Kızım Kelebek bahçesini görünce gitmeyi çok istedi götürüceğim. Gitmişken bir birine yakın yerleride gezdirmek istiyorum. Ankara’dan tren ile gideceğiz. Yorulmadan hepsini gezdirmek mümkün değil ama bir çırpıda nereleri gezebiliriz. Fikir alabilir miyim?
Merhaba sanırım mesajınızı biraz geç gördüm. Konya’da bir çırpıda bir çok ilginç yer görmek için ‘Konya’da gezilecek yerler ‘yazıma bakmanızı öneririm.
Merhaba, bende cevabınızı fazlasıyla geç gördüm 🙂 Soruyu sorduğum tarihte gidemedik ama ilk fırsatta yazınızdan faydalanacağım. Teşekkür ederim.