İskeçe Karnavalı hakkında Balkanlar’ın Rio Karnavalı benzetmesi hiç de yanlış olmaz. Yunanistan’ın onların tabiriyle Xanthi bizin deyimimizle de İskeçe kasabasında kutlanıyor. Genç yaşlı 7’den 70’e herkesin büyük bir hevesle hazırlandığı karnavala yalnız İskeçeli’ler değil Yunanistan’ın hatta Balkanların pek çok yerinden insanlar akın ediyor.
Aylar evvelinden okullar, guruplar kortej geçişinde yer almak için akla hayale gelmedik kostümler hazırlıyor. Bir anlamda yanıbaşımızdaki Ria karnavalı veye Venedik maske festivali diyebiliriz. Bir farkla bu karnavalda maske ve kostümler daha bir el yapımı. Daha bir eğlenceli. Rengarenk şapkalar, maskeler, kıyafet ve peruklar…
İçindekiler
İskeçe Karnavalı her yıl Şubat sonu Mart başı ortalarında başlıyor. İlgi çok yoğun olduğu için 15 güne yaymışlar. İlk haftasında çocuklar için kostüm yarışmaları vb. etkinlikler var. Ama asıl karnaval ve kortej geçişi demek. 2020 İskeçe Karnavalı 16 Şubat -1 Mart arası yapılacak. ‘
2020 Yılı İskeçe Karnavalı dünya çapında yayılan Corona virüsü salgını nedeniye İPTAL EDİLDİ.
Ntv Radyoda ‘Yol Notları’ programında İskeçe Karnavalı hakkında sevgili Günur Öztürk Yener ile şahane bir sohbet çekmiştik. Programı dinleyip kendinizi hemen eğlencenin ortasında bulmak isterseniz programın podcast’ine hemen buradan ulaşabilirsiniz.
İskeçe Karnavalı hakkında rivayet muhtelif. Ama en çok söylenilen inanışa göre çok ama çok uzun yıllardan beri kutlanan bir gelenek. Rivayet bu ya, Hz. Meryem’in oğlu İsa’nın ileride peygamber olacağına ilişkin söylentiler artıyor. Dönemin yöneticilerin kulağına gidiyor. Hz. Meryem’e de oğlunun bulunup katledileceği haberi geliyor. Mahalle halkı İsa’nın askerler tarafından bulunamaması için çocukların hepsinin yüzünü boyuyor, tanınmaz hale getiriyor.
Her neyse 10 günün sonunda bu haberlerin asılsız olduğu ortaya çıkıyor Çocuk İsa ve diğer çocuklar boyalardan temizlenip “temiz Pazartesi” gününe banyo yapmış mis gibi giriyorlar. İşte son pazar günü İsa’nın hayatının kurtulmuş olmasına ithafen bütün halk deliler gibi eğleniyor. yüzlerini boyayıp, dans ediyor, sevinç çığlıkları şarkılara karışıyor. Geceleyin de banyolarını yapıp temiz Pazartesi’ye adım atıyor herkes…
İskeçe Karnavalı hemen yanıbaşımızda olduğundan eğer geçerli bir Schengen vizeniz varsa son dakika bile kara verip gidebilirsiniz.
İstanbul’da Selanik’e kalkan bir çok otobüs firması var. Metro Turizm, Alpar Turizm ve Ulusoy bunlardan bazıları. Eğer İskeçe Karnavalı’na kendi arabanızla gitmek isterseniz de çok kolay hatta pek de uzun olamayan bir yoldan İpsala Sınır kapısından kolayca gidip dönebilirsiniz. Kendi aracınızla Yunanistan’a gitmek isterseniz tüm ayrıntılarını ve püf noktalarını öğrenmek isterseniz hemen buraya bir göz atıverin.
Bütün bunların dışında İskeçe Karnavalı için pek çok tur firması bu dönem oldukça hesaplı turlar düzenliyor. Turla gitmek de oldukça kolay bir yoldur.
Genellikle karnavaldan bir gün önce yani Cumartesi’den gidip bir gece Selanikte kalmak iyi fikirdir. Konaklama için genellikle Selanik tercih ediliyor. Gitmişken Atatürk’ümüzün doğduğu evi ziyaret etmek, onun çocukluğunun geçtiği bahçede gözlerinizi kısarak küçük Mustafa’nın buralarda dolaştığını hayal etmek, balmumu heykelinin önünde sanki nefesini hissetmek gezinin en duygusal anları oluyor tabi.
Selanik tıpkı İzmir’i anımsatan hoş bir şehir. Kordon’dan karşıya bakıp İzmir’e el sallayası geliyor insanın. Cumartesi’den gidilip akşam bir Yunan tavernasında sirtaki izlemek, danslara eşlik etmek yarınki karnaval için bir nevi ısınma hareketi oluyor.
Giderken önce yol üzerinde Kavala’ya uğradık biz. Hem bir yemek molası hem de şehre hakim tepeden Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın mezarını ziyaret ettik. Kavala sahilideki balık restoranlarında her dem taze balık ve deniz ürünleri var. Siz de benim gibi ‘denizden babam çıksa yerim’gillerdenseniz burada köpek balığı ızgara yemenizi tavsiye ederim. Çok lezizi! Ahtapot’u kalamarı, kabak kızartmasını ve diğer Yunan Mezelerini saymıyorum bile . Yunanistan’da deniz ürünleri zaten olar müthiş. Dönüşte eşe dosta getirmek için de gevrek Kavala Kurabiyesi alacağınız yer burası. Bir çok yerde satılıyor, en güzel hediye.
Girit mutfağının tadına doyulmaz 5 lezzeti için hemen buraya bir göz atın!
Selanik’te de deniz ürünleri bol ve ucuz. Ancak deniz ürünü istemezseniz bizim atom döner’e benzer Pita, ve bizdeki döner dürümün koca bir lavaşa sarılıp bol sarmısaklı yoğurtlanmışı ‘Gyro‘yu denemenizi tavsiye ederim. Üzerine içeceğiniz Yunan Kahvesi ve lokumi dedikleri bildiğin Türk Lokumu konusunda bir şey söyleyemeyeceğim. tabi ki bizimkisi daha güzel:)
Karnaval sırasında İskeçe’de bir çok benzer fast food ve lokanta var. Ancak marketler kapalı. Atıştırmalık bir şeyler isterseniz yanınıza almanızı öneririm.
Karnaval sırasında İskeçe’de çoğu dükkan kapalı. Ancak hazırlıksız geldiyseniz yollarda bir çok seyyar satıcının maske, peruk ve karnaval şapkası sattığını göreceksiniz. ben ciddi insanım, kendimi bozmam deyip hazırlıksız gittiyseniz hemen uyarayım. Karnaval öyle renkli eğlenceli geçiyor ki dayanamayıp oradan bir şapka maske alıyor insan son dakika fiyatlarıyla. O yüzden size önerim öncesinde gitmeden buradan karnaval hazırlıklarınızı yapıp gitmenizdir.
Hava İzmir ayarında olduğundan genellikle çok kalın giyinmek gerekmiyor. Hatta biz gittiğimizde ağaçlar çiçek açmış Marteniçka’lar satılmaya başlanmıştı bile.Hemen aldık taktık kolumuza birer tane Peki nedir MARTENİÇKA?
Balkan göçmenleri bilir. Baharın yaklaşırken eskiden evlerde kırmızı beyaz iplerden bileklik yapıp takarmış herkes kollarına. Özellikle 1 Mart’ta ‘Baba Marta’ yani büyükanne Marta bayramıymış. İskeçe Karnavalı için Yunanistan’a gittiğinizde tüm hediyelikçilerde görürsünüz. (1 Euro, en güzel hediye) hikayesi de var tabi. Hem de çok eskilere dayalı.
Derler ki Nuh Peygamber tufan bitip sular durulunca bir kırlangıç gönderir gökyüzüne. Git bak bakalım der ,bir kara parçası varsa bir parça getir. Kırlangıç uçar, uçar, sonunda karayı görür, bir ip parçası bulur, ama getirirken yaralanır, beyaz ip kanla karışır kırmızı beyaz olur gemiye döndüğünde.
İşte o gün bu gündür baharı karşılamak için bu dönem Martiniçka takılır. Takılırken bir dilek tutulur. Ta ki ilk leyleği görene kadar bileğinden çıkartılmaz. İl leyleği gördüğünde dualarla çıkarılır ve meyve veren bir ağacın çiçekli dalına asılır. İşte baharın ortalarında çiçekli dallarda gördüğünüz kırmızı beyaz iplerin sırrı da budur.
© Copyright 2021. Tüm hakları saklıdır.
Bir cevap yazın