Longoz neydi, longoz emekti, sevgiydi. Bir akarsuyun içindeki taşı kumu çakılı ilmek ilmek döküldüğü yere taşıyıp kendi önünü kapamasıydı. Denize akmayı bırakıp ormanda gölcükler oluşturmasıydı. Orman bitkilerinin, toprak köklerinden vazgeçip, suya uyumlu bir ekosistem oluşturmasıydı. Öyleymiş yani . Ben de yeni öğrendim. Öğrenince de türünün en iyi örneklerinden olan Acarlar Longozu‘nu görmeye gittim hemen.
Herhalde bin bir çeşit ağaç, çiçek, balık ördek, kuş çeşidi vardır burada. Bölgede su mevsime göre yükselip alçalıyor. Dişbudak ve Kızılağaç ve Gürgen ağaçları kimi yerde toprağa kimi yerde suya bırakmışlar köklerini. Göl soğanı, su küpesi (Türkiye’de yalnızca burada yetişen) su menekşesi de sazlıklarla birlik olup kimi yerde tümüyle üzerini kaplamışlar bu orman gölünün.
Ah hele o nilüferler. Gündüz saatlerinde özellikle yaz ve sonbahar mevsiminde seyrine doyum olmaz. Diğer adı ‘Lotus’ olan mis kokulu bu bitki içinde yetiştiği çamurlu suya inat bembeyaz rengiyle doyumsuz zerafette.
Göç kuşlarının konaklama yeri olmasının yanında rengarenk ördek, kaz ve balık türlerini de görmeniz mümkün. Suyun dibi bataklık olduğundan yüzmek ve avlanmak elbette yasak. Ama deniz bisikletleri ile longozun içinde ufak bir tur atabilirsiniz. Ayaklarınınızı sakın suya sarkıtmayın. Su yılanı çıkabilir. ( Şaka tabi ki canım, oncağız sizden korkar zaten:)
Yolun kıyısında otoparka aracınızı bırakabilirsiniz. (Ücretli) Ama longoz yürüyüş parkının biraz ilerisinde ya da gerisinde aracınızı bırakıp tahtadan yapılmış yürüyüş iskelesine gidebilirsiniz. Bu iskele yaklaşık 700 metre. Yol boyunca güzel fotoğraf noktaları bulmak mümkün. Sondaki ufak kafeden sonra ne çıkacak diye çok da heves etmeyin. 30 metre daha yürüdükten sonra solunuzdaki fasülye tarlasıyla rüyanız pat diye sonlanıyor.
Acarlar Longozu yeme içme konusunda çok da kaliteli diyemem. Bölgede bir iki mangal cafe tarzı yer var. Hatta isterseniz su üzerindeki platformlarda size semaver çayı da getiriyorlar. Ancak keşke böyle kıymetli bir orman ve mangal kelimeleri bir araya gelmemiş olsa.
Kafelerin arka tarafında orman içine yüksek bungalow tarzı yapılmış konaklama yerleri var. Ancak içlerini görmedim. Konaklamış olanlar varsa yorumlarını yazarsa sevinirim.
Sakarya Karasu’ya bağlı bu müthiş ekosistem İstanbul’a yakın günübirlik gezi yapılacak bir mesafede. Özel aracınız varsa Tem otobanı üzerinden Sakarya kavşağından Karasu’ya kadar dümdüz bir otobanla gayet kolay ulaşıyorsunuz. Karasu kavşağında hemen sola işaret levhaları sizi kolayca longoza ulaştırıyor.
Özel araçla değil otobüsle girmek isterseniz İstanbul’dan Karasu’ya gayet konforlu gidebileceğiniz iki otobüs firması var.
Sakarya VİB Turizm :0 850 455 54 54
Sakarya SEV Turizm:0 216 39136 06
Karasu’da indiğinizde belediye otobüslerinden 108 numara ile Acarlar Longozuna kolayca gidebilirsiniz.
Yazının başlığı hafta sonu ama aslında hafta içi gitseniz gezinin keyfini daha iyi çıkarırsınız. Hem yöre insanının en yoğun piknik yapma alanı hem de dışardan gelenlerin akını yüzünden hafta sonu aşırı yoğun olabiliyor. Longozdaki tesislerin yetersizliği ve mangalcıların aşırı dumanı ise olayın üstüne tüy dikebilir. bu nedenle hafta içi sabah saatlerinde doğa sizi gerçek anlamda kucaklayacaktır.
Sorunuz eğer ‘Acarlar Longozu’na hangi mevsimde gidilir‘ ise bunun cevabı elbette sonbahar ve ilkbahar ayları olacaktır. Özellikte sonbaharda renkler sarının ve kırmızının elli tonunu bulmuşken fotoğraf ve doğa tutkunları için doyumsuz kareleri yakalamak işten bile değil.
Kirlilik ve kurutma tehdidi altında olan Acarlar Longozu kullanıp atabileceğimiz bir bölge değil. Zengin bir biyolojik çeşitliliğe sahipken son yıllarda gerçekleştirilen tarla kazanma amaçlı kurutma çalışmaları ve yine özellikle tarım ilaçlarından kaynaklanan kirlilik ve bilinçsiz turistik faaliyetler hatta umursamaz insanlar tarafından çöp gölüne dönüşmesini önlemek gerek. Hem bölgedeki tesislerin hem oraya giden, doğayı seven insanların bunu hiç unutmamasını diliyorum.
© Copyright 2021. Tüm hakları saklıdır.
Bir cevap yazın