Bulgaristan Sandanski’yi biz nasıl keşfetmedik bu güne kadar? Şifalı sıcak suları, fizik tedavi otelleri , tertemiz çam havası, hesaplı fiyatları ve huzurlu atmosferiyle komşu kapısı halbuki. Bizde de çok kaplıca var demeyin. Burada fazlası var. Buyrun karşınızda dört dörtlük bir Sandanski gezi rehberi
İçindekiler
Sandanski Bulgaristan’nın oldukça güneyinde Yunanistan sınırına yakın bir konumda. Neredeyse tamamı milli park olan Pirin dağlarının yamacında şahane bir termal kasaba. İstanbul’dan kendi aracınızla gitmek isterseniz -sınır kapıları müsaitse- yaklaşık 7 saat sürüyor.. Hemen tüm yollar geniş ve otoban kıvamında. Bulgaristan’a kendi aracınızla gitmek için tüm püf noktaları ise hemen BURADA
Sandanski’ye otobüsle de ulaşmanız mümkün. Sofya’ya kadar İstanbul’dan hatta Bursa’dan kalkan otobüslerle kolay ve konforlu bir şekilde ulaşıyorsunuz. İstanbul Sofya otobüs seferini yapan firmalar aşağıda. Hemen tıklayıp sefer saatleri ve fiyatlar hk bilgi veya online bilet alabilirsiniz. İstanbul’dan otobüs fiyatları ortalama 150 TL civarında:
Bu iki firma dışında tıpkı charter seferleri gibi dolunca kalkan otobüsler için Balkanviator sitesinden de İstanbul Sofya otobüs seferlerine de göz atabilirsiniz isterseniz.
Sofya’ya ulaştıkta sonra Büyük Sofya Otogarı’nın hemen yanında şehirlerarası terminale gitmeniz gerek. Sabah 7’den itibaren yaklaşık 2 saat aralıklarla kalkan otobüsler sizi Sandanski’ye ulaştırıyor. Otobüs biletleri yaklaşık 12 Leva (40TL ) Yolculuk 2 saat civarı sürüyor. Ancak bizdeki gibi uçak konforunda otobüsler düşünmeyin bunları. Biraz daha eskiler.
Burası Bulgaristan’ın en sıcak sularına sahip, mineralli maden sularıyla sanki bir şifahane. Şehir bizde pek fazla bilinmemesine rağmen diğer Balkan ülkelerinde oldukça meşhur. 72′ hatta kimi yerde 80′ dereceyi bulan bu kaynak suları içerdiği yüksek florin, kalsiyum, magnezyum ve sülfat sayesinde bir çok hastalığa çare oluyor.
Sandanski’nin kaplıcalarının iyi geldiği hastalıkların başında ;
Bölgedeki maden sularının faydasının yanı sıra çam ormanlarının temiz havası ve yerel halkın sıcak misafirperver tavrı da tedavinin ayrılmaz bir parçası.
Sandanski otellerinin çoğunda rahatsızlıklarınıza göre teşhis ve tedavi olabileceğiniz doktor muayenesi ve klinik tedavi imkanları var. Otele yerleştikten hemen sonra fizik tedavi doktorunuz sizi uzun ve hassas bir muayeneden geçiriyor. Ardından adınıza hazırlanan bir tedavi programıyla hidroterapi, manyetik terapi, fizik tedavi, tıbbi masaj veya solunun kürleri vb.programına alınıyorsunuz. Günlük programınıza göre uzman hemşireler eşliğinde hem tedavi hem tatil yapmış oluyorsunuz.
Burada bir çok kaplıca oteli var. Biz önce 3 yıldızlı Panaroma otelden rezervasyon yapmıştık. Odalar ve personel çok iyi olmasına ramen klinik ve genel alanlarda tadilat vardı. Bu nedenle oradan hemen yakındaki 4 yıldızlı İnterhotel Sandanski’ye geçtik. Kaldığımız otellerin her ikisindende içinde bir de sağlık merkezi vardı. Sandanski’de yalnız turistik amaçlı değil tedavi amaçlı da bulunuyorsanız odanıza yerleştikten sonra otel içindeki sağlık merkezine gidip doktordan randevu alıyorsunuz.
İnterhotel Sandanski’nin kliğininde Bulgaristan’da eski Rus kültüründen gelmiş konusunda uzman doktor sizi 1 saate yakın bir süre muayene ediyor. Maalesef bizim karşılaştığımız doktorlar Türkçe bilmiyordu. Ancak iyi haber şu kaldığımız her iki otelde de Bulgarca Türkçe bilen tercüman vardı ve çeviri konsunda yardımcı oldu.
Ardından sağlık durumunuza göre doktorun size çıkardığı günlük program planlanıyor. Sonra klinik bölümüne geçiyorsunuz. Günlük tedavinizdeki randevularınıza göre yaklaşık yarım saatlik günlük kürler halinde ve uzmanlar eşliğinde fizik tedavi, masaj, hidroterapi, manyetik ve buhar tedavisi alıyorsunuz. Her kür sonunda ödeme günlük alınıyor. Fiyatlar yaklaşık 15 Leva 30 Leva arasında değişiyor. Kredi kartı ile de ödeniyor. Programınızı örneğin sabah saatlerinde ard arda ayarlayıp öğleden sonranızı çevre gezilerine veya termal havuzlara ayırmanız da mümkün
Biz burada iki ayrı otelde kaldık. Öncelikle kaldığımız Otel Panorama kasabaya hakim manzaralı hoş bir 3 yıldızlı otel. Rezervasyonumuzu Booking’den gitmeden yaptırmıştık. Fiyatı Türkiye’deki termal otellere göre oldukça uygun. Odalar yenilenmiş ve tertemiz. Sağlık merkezi bölümü personeli çok ilgili, güler yüzlü yetenekli. Ancak otel genelinde yapılan tadilat henüz bitmemiş. Termal havuz ve otelin bazı kısımlarında halen ustalar çalışıyordu. Bu nedenle 1 gece kaldıktan sonra ayrılmak istedik ve otel geri kalan ücretimizi hemen iade edip özür diledi. Siz gittiğiniz dönemde tadilat bitmiş olursa kesinilikle Panorama Hotel Sandanski’yi tavsiye ederim.
Ardından geçtiğimiz otel hemen şehir merkezi başında müthiş bir parkın içinde 4 yıldızlı Bulgaristan Interhotel Sandanski idi. Lokasyon, hizmet, konfor, temizlik ve kalite açısından kesinlikle 5 yıldızı hak ediyor. Spa ve sağlık bölümü, tıbbi personel , doktorlar, açık ve kapalı termal oteller, kahvaltı ve yemekler çok çok iyi. Burası da kalitesine göre ülkemizdeki otel fiyatlarının çok çok altında. Gitmek istediğini tarihte Booking’den fiyatları kontrol edip rezervasyon yaptırabilirsiniz.
Bu iki tesisin dışında kiralayabileceğiniz bir çok otel, pansiyon hatta günlük kiralık evler de var. fiyatlar elbette çok daha ucuza geliyor. Buralarda konaklayıp dışarıdan otellerin spa ve klinik hizmetleri de kullanmanız mümkün. Sandanski’de oteller dışından devlete ait termal tedavisi görebileceğiniz bir tedavi merkezi de var. Ancak biraz eski ve Bulgarca bilmiyorsanız biraz sıkıntı çekebileceğiniz bir yer.
Sandanski gezilecek açısından asla sıkıcı bir yer değil. Burası çok eski çağlardan hatta bronz çağından beri yaşamış tarihi bir bölge. Eski adı Sveti Vraç olan bu kasaba tarihte bir çok ünlü isime de ev sahipliği yapmış. Bunlardan en ünlülerinden biri de M.Ö. 73-71 yıllarında isyan çıkaran Romalı bir köle olan Spartaküs. Hem onun hem de Sandanski’nin tarihini görebileceğiniz şehir parkı karşısındaki müzeyi mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.
Kahinlerle ve kehanetlere inanır mısınız? Öyle pisişik güçlere, önsezilere, şifacılara filan? Bab Vanga’nın evi Sandanski’den yarım saat uzaklıkta.
🔮
Buralarda Baba Vanga’yı tanıyan herkes inanıyor. 1996’da ölmeden önce ondan şifa bulan, müjde alan ve onu hala çok seven bir çok kişiyle tanıştım. Bulgaristan ‘da herkes, hatta Bulgar, Rus devlet adamları, ünlüler, sanatçılar bile ziyaretine gelip kehanetlerine inanmışlar Vanga Nine’nin.
Baba Vanga sağlıklı küçük bir çocukken aniden çıkan bir hortuma kapılıp fırtınanın içinde göğe yükseliyor. İndiğinde ise gözleri tamamıyla kör oluyor. Ama onun yerine Tanrı ona 3. göz veriyor. Yani sonrasında tüm olacakları önceden sezebilme yeteneği kazanıyor.
Gelen hastalara bitkilerden ilaç yapıyor, dertlilere deva, çocuksuz çiftlere derman buluyor. Mistik güçleri sayesinde gelecekten haberler veriyor. 2. Dünya savaşının sonucundan tutun da ABD Başkanı Obama’ya hem yaşadığı dönemde hem de çok uzak gelecekte olacakları bir bir söylüyor.
Dünyanın 51. Yüzyıla kadar geleceğine dair pek çok kehanet bırakıyor. Geçmişte çok şeyi bildiğine göre geleceği de bilir mi diyor insan. ..
🙄
2020 için tahminlerinde ise ‘Büyük ve güçlü bir ejderha insanlığın tepesine çökecek. 3 dev birleşip dünyayı yönetecek. Bu sırada ellerine kırmızı paralar olan insanlar olacak.’ diyor.
Çin’in 100 Yuan banknotunun, Rusya’nın da 5000 rublesinin kırmızı olduğunu hemen söyleyeyim.
Melnik Osmanlı’nın pek kıymetli Serez sancağıymış vakti zamanında. Hiç bozulmamış cumbalı evleri, muhteşem güzel sokakları ve enfes şaraplarıyla şimdilerde bizim Şirince’nin kan kardeşi adeta.
Sandanski’den yaklaşık 45dk uzaklıktaki bu şirin belde yüzlerce yıldır leziz ev yapımı şaraplarıyla ünlü. Aynı zamanda çok ilginç bir coğrafi yapısı da var. Etrafında uzanan garip şekilli kayalar adeta bilinmeyen güçler tarafından yapılmış piramitler gibi köyün etrafını sarmış durumda. her mevsim ayrı ilginç manzaralar sunuyor.
Melnik’te bulunan bir çok Osmanlı konağı halen gezilebilir ve şarap evi olarak kullanılıyor. Bunlardan en ilginç olanı ise Kordopulova House. Halen bir müzeye olan konak nerdeyse Anadolu’da gördüğünüz eski Türk konaklarının aynısı gibi. Üst kat çok hoş bezenmiş ahşap işçiliği ve halılarla donatılmış. Mahzene indiğinizde ise daha da derine inebilen bir mağarayla karşılaşıyorsunuz. Tıpkı Kapadokya’daki gibi 600 yıllık fıçılarda yerel şarap üretimi halen sürüyor.
Burada tadım yapabilir ve enfes şaraplardan çok ucuza satın alabilirsiniz. Ama asıl sürpriz sizi mağaranın sonunda bekliyor. Duvarlarda yerlerde tavanda ışıl ışıl parıldayan paralar loş ışıkta aniden gözlerinizi kamaştırıyor. Burası dilek mağarası. Bir dilek tutup bozuk paranızı duvara yapıştırın. Dileğiniz olacaksa paranız duvarda asılı kalıyor.
Bulgaristan iklimi nedeniyle midir nedir çok güçlü besleyici yemeklere sahip. Hemen Yunanlı komşusunun aksine Akdeniz mutfağıyla alakası yok. Besleyici çorbalar, et yemekleri, hamur işleri tam karasal iklim örneği. Gidince mutlaka denenecekleri sıralayalım. Bunlar dışında önerileriniz olursa yoruma eklemeyi unutmayın!
Piliçka Suppa: Tavuk çorbası ama 5 kaplan gücünde. İçinde havuç, yeşil biber ve bolca doğal tavuk eklenmiş. Müthiş aromalı, bol malzemos bir çorba. Dertlilere deva, hastalara şifa.
İşkembe Çorbası: Meraklısına hasret çektirmez, bizdeki gibi sarımsak sirkeli sos ekleniyor. Bizdekinin aksine kırmızı biberli yağ haşlanıp üstüne dökülüyor.
Baniçka Boza: Baniçka bir çeşit açma börek. Ben peynirlisini denedim. Katmerimsi, doyurucu kahvaltıların boza ile birlikte vazgeçilmezi. Yerel boza isr bizdekinden çok farklı ve bence daha hoş içimli. Bizim bozadan biraz daha koyu rengi ve kıvamı var. Ama şekeri daha az, hafif yanık aroması yakışmış
Kebapçe-Köfte: Bizim Urfa Köftesini andıran Kebapçe’yi belki doğru yerde yememiş olabilirim. Bizde önden ve ardından yancılarla iyi gidiyor. Buradaki sunumda pek yalnız kalmıştı köftecik.
Lutenitsa: Salça, patlıcan, biber ve başka bilimum sebzelerden yapılmış bir domates sosu.Hem kahvaltılara hem yemekler çok yakışıyor. Almadan dönmeyin bence.
Kifla: İçi marmelatlı tatlı çörek. Kilo sorunu olmayanlar 3-4 tane rahat yer.
Lahana salatası, musakka, kuru fasülye de burada afiyetle yiyeceğiniz lezzetlerden bir kaçı…
Bir kaç yıl öncesine kadar TL’den oldukça düşük olan Bulgar levası şu an maalesef Türk Lirasının 3 katını geçmiş durumda. Bu durumda eskisi gibi gönlünce alışveriş yapamıyor insan. Ama yine de Sandanski seyahatinde almadan dönülmeyecekler var elbette.
Bulgaristan gül ürünleri: Bulgar gülleri miss kokusu ve doğal kozmetik olması nedeniyle almadan dönülmeyecekler arasında bir numara. Gül yağı, suyu, kremleri ve sabunları harika hediyelikler oluyor burada
Güveçler, toprak kaplar: Geleneksel desenleri ve renkli süslemeleriyle hem çok güzel hediyelik hem de çok işe yarar mutfak eşyası bu güveçler. Her gelişimde alıyorum. Hem yemek hem de yoğurt mayaladığınızda tadına doyum olmuyor.
Bulgaristan Şarapları: En yumuşağından en sert içimlisine burası şarap meraklılarına tam bir cennet. genellikle ev yapımı hatta plastik bidonlarda çok ucuza bile bazen enfes lezzette şarap bulabiliyorsunuz. Gelince sakın ambalaja kanıp denememezlik etmeyin. Benim gibi şarap sevmeyenlere bie kendini hayran bırakıyor bazıları.
Peynir ve süt ürünleri: Hediyelik peynir de olur muymuş demeyin. Hayatımda yediğim en lezzetli ve hesaplı rokfor peynirini, kaşkavalı ve gravyeri burada yedim. Bulgaristan’ın A101’i Billa markete uğrarsanız peynir reyonundan boş geçmeyin diyorum. Bulgaristan ev yoğurtlarının mayasının bizden farklı olduğunu bulursanız mayalık ev yoğurdu almanızı da öneririm.
Görüşürseniz benden çok selam söyleyin. Ancak kötü haber şu; Yalnızca Bulgarca biliyor. Baba Vanga’dan sonra bizi oralarda meşhur olan bir falcıya götürmesini istedik. ‘Fala inama falsız kalma’ demişler. Yaşlı Bulgar teyze tuhaf bir şekilde geçmişime ait bir çok şeyi bildi. Gelecek hakkında söylediklerini ise zaman gösterecek:)
© Copyright 2021. Tüm hakları saklıdır.
Bir cevap yazın