Şangay henüz 90’lı yıllara kadar küçük bir balıkçı kasabasıydı. Adı İngilizce’de (-to shanghai) ‘birine hileyle zorla bir şey yaptırmak’ anlamına geliyor.
Daha sonra inanılmaz bir hızla büyüyerek , Çin‘in en büyük şehri, Uzakdoğu’nun en gözde liman kenti olmayı başarmış. Tıpkı İstanbul Türkçe’si dediğimiz gibi Şangay‘ın da Çince‘de kendine has bir lehçesi var.
Çin‘in başkent Pekin‘den sonraki 2. büyük eyaleti olan bu muhteşem güzellik, içinde yaşarken sizi hem büyük bir dünya kentinde hem de geleneksel bir Çin köyündeymiş gibi hissettirir.
Henüz yarım saat evvel dünyanın en yüksek gökdelenlerinden birinin cam zemininde uzanırken ardından bir Ming hanedanı edasıyla mistik kokular ve yağlarla masaj yaptırırken bulabilirsiniz kendinizi. Hemen sonra bir avm’de dünyanın en ucuz son model iphone telefonunu satın alabilirsiniz mesela. Tüm bunların bir saat içinde aynı şehirde olası sizi şaşırtmasın . Burası Şangay…
Şehrin ortasından geçen ‘PU‘ nehri burayı dünyanın en büyük kargo limanı yapmanın yanı sıra doğusu ‘Pudong‘ ve batısı ‘Puxi‘ olarak ikiye bölüyor bu güzelim kenti.
Şangay denince ilk akla gelen Pudong manzarasıdır.. O manzarada görünen gökdelenler de (Oriental Pearl Tower-İnci kulesi, Jin Mao Tower, ve 128 katlı Shanghai Tower) şehrin Pudong yakasındadır. Bund bölgesinde bir zamanlar yalnızca Avrupalı’ların yaşadığı bir bölge. Buradaki kimi binalarda bir zamanlar ‘Çinliler ve köpekler giremez’ yazardı. Hemen yanında dünyanın en renkli, en kalabalık alış veriş caddesi ‘Nanjing Road‘ uzanır. Bu cadde Steven Spielberg’in Güneş İmparatorluğu filmindeki bazı sahnelerin geçtiği meşhur caddedir.
Özellikle Şangay’a kısa süreli turist olarak gelecekseniz ister hostel, ister 5 yıldız olsun mutlaka buraya yakın bir yerde konaklamalısınız. Tüm şehri kolayca gezmenizi sağlayacak 2 no’lu yeşil metro hattı buradadır çünkü. Üstelik binbir türlü şeyi bulabileceğiniz mağazaları ve geceleri kendinizi akıntıya kaptırıp hem kalabalık hem ışık seliyle büyülenirsiniz.
Oteliniz Bu caddeye yakınsa veya yakınlarınızda ufak bir park varsa sabahları hoş bir Çin melodisiyle uyanırsınız. Tüm caddede yankılanan bu melodi eşliğinde her sabah türlü geleneksek kostümler, aksesuarlarla transa geçmiş, son derece zarif hareketlerde ‘Tai Chi‘ yapan kadın erkek yaşlı insanlarla karşılaşırsınız. Yaptıkları hareketler ve müzik etkileyicidir. Sanki tek bir söz söylemeden sizi ve tüm dünyayı sevdiğini, saydığını ve koruduğunu söyler bu gencecik görünümlü amca ve teyzeler. Ya da bir bakarsınız bir meydanda dans ediyorlar sabah sabah. Kadın-erkek, ya da iki kadın. Hiç şaşırmayın, onlar her sabah, egzersizin en zarifini, en faydalısını , en eskisini yapıyor çünkü.
Şangay’ın 25 Milyonu aşkın nüfusu var . 130’dan fazla dev gökdelenleri nedeniyle dikine yaşayan yani vertikal şehri olarak biliniyor. Dünyanın en hızlı treni MAGLEV 15 dakikada bir 430 km hızla havada uçarak yolcularını havaalanından şehre taşıyor. Eğer şehre Pudong Havaalanından giriyorsanız mutlaka denemenizi öneririm.
Çin’liler %70’inin ateist geri kalanın büyük çoğunlukla Budist. Buna rağmen geleneklerine sıkı sıkıya bağlı, kültürünü değiştirmeden korumayı başarmış. Ülkede din yoksa da ahlak var yani. Ve bu çoğu zaman tam tersi olan ülkelerden çok daha iyi işliyor tüm dünyada görüldüğü gibi.
Çinli’ler hakkında komik ve ilginç sırları çözmek isterseniz bunları kaçırmayın:
© Copyright 2021. Tüm hakları saklıdır.
Bir cevap yazın