“Gezmeyelim de taşa mı dönelim?”

Bozun Şu Ezberleri! 5 Adımda Mardin Rehberi

Mardin güvenli mi? Başıma bir şey gelir mi?  Bir yabancının ‘Türkler deveye mi biner, sizin oralar hep çöl mü?‘ sorusu kadar garip ve asılsızmış bir soruymuş meğer. Ancak oraya gidip havasını soluyunca anlıyorsunuz. Mardin rehberi deyince aklınıza tüm önyargıları evde bırakın. Bavulunuzda genişçe bir yer açın. Çünkü çok dolu döneceksiniz.

Mardin Rehberi

Bereketli hilalin altın üçgeni. Yukarı Mezopotamya‘nın başkenti.  Dillerin dillerin hoşgörünün ve vefanın şehri. Mardin sokaklarında tam 4 dil konuşulur. Türkçe ,Kürtçe, Süryanice ve Arapça sesler birbirine karışır. Ama herkes birbirini anlar. Amaç kardeşlikse sevginin dili tekdir. Çok eski çağlardan beri kervan, ticaret ve savaş yollarının üzerinde olan Mardin,  hep çok önemli, çok renkli olmuş. Burası bir kültür mozaiği değildir aslında. Renklerin geçişi öyle uyumlu, öyle yumuşaktır  ki  Mardin mozaikten çok bir ebruya benzer.

1-Mardin Nerde? Nasıl Gidilir?

Fırat ve Dicle nehirleri arasında Yukarı Mezopotamya’nın en eski şehirlerinden biri Mardin. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde. Güneyinde  Suriye, doğusunda Şırnak ve Siirt, kuzeyinde Diyarbakır ve Batman, Batısı Şanlıurfa ile komşu.

Aslında  bir değil iki Mardin var. Biri Mazı Dağı zirvesindeki  Kartal Yuvası olarak da bilinen Mardin Kalesi eteklerine kurulmuş Eski Mardin. Yazın güneşten kışın soğuktan koruyan dar sokaklar üstünde sarımsı kireç taşından yapılmış Mardin Evleri. Ortaçağ mimarisinden günümüze aynı. Yamaca  kurulmuş evlerin gölgesi günün hiç bir saatinde birbiri üstüne düşmez.  Bu evlerin sırlarından yalnızca biri bu belkide. Evlerin avlusundan aşağıda bir deniz gibi uzanan Mezopotomya ovası büyüleyici gözüküyor.

Yeni Mardin

Eğer bir Mardin rehberi yapıyorsak atlanmaması gereken bir yer daha var. Eski Mardin’den ovaya doğru  indiğinizde göreceğiniz asıl şehir  Yeni Mardin. Buranın modern bir büyük şehirden hiç bir farkı yok. Yüksek binaları, hastaneleri, AVM’leri otelleri ve Mardin Artuklu Üniversitesi ile batıdaki şehirlerden bir farklı değil. Sıcak kanlı ve yardımsever insanları ve nefis yemekleri burada da bir ayrıcalık yaratıyor tabi.

mardin rehberi havaalanı ulaşım

Mardin ulaşım açısından gayet iyi bir noktada. Pegasus, Türk Havayolları ve Anadolu Jet’in günde birkaç sefer Mardin Havalimanı’na direkt seferleri var. Ancak maliyeti ucuzlatmak ve gitmişken bir taşla iki kuş vurmak isterseniz bizim yaptığımız gibi gidişi Mardin dönüşü Diyarbakır havalimanından da yapabilirsiniz.

Havalimanından şehre ulaşmak için HAVAŞ otobüslerini veya Mardin Kızıltepe arasında çalışan dolmuş ve otobüsleri kullanabilirsiniz. Taksi ile gitmek isterseniz havalimanı -Merkez arası yaklaşık 60 TL tutuyor.

Mardin Ulucami

2-Mardin’e ne zaman gidilir?

Şehrin iklimi  diğer güneydoğu illerimizde olduğu gibi sıcak. Bu nedenle en sık gidilen mevsim sonbahar ve ilkbahar. Ancak ne beklediğinize ve her yıl değişen iklim şartlarına bağlı olarak kış mevsimi ve karlar altındaki Mardin şehri de size müthiş manzaralar sunacaktır.

mardin rehberi
Mardin müzesi şehirde mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri.

3-Mardin rehberi gezilecek yerler, görülecek şeyler

Bu şehir aslında ne bir kez görmeye ne bir yazıyla anlatmaya yetmeyecek güzel yerlere sahip. Ancak kısa notlarla anlatmak gerekirse Mardin’de görmeden dönülmeyecek yerleri bir kaç başlıkta hatırlayalım

Midyat

Mardin’in parlayan yıldızı Mİdyat. Binlerce yıllık tarihi evleri,  kiliseleri , damak çatlatan leziz ve hesaplı  yemekleri ve göz kamaştıran Telkari işlemeleriyle Mardin rehberinin olmazsa olmazı Midyat. Mardin’den 1.5 saatte kolayca gelebileceğiniz ilçede çarşı merkezinde şöyle bir tur atın. Esnafın cömert güler yüzlü tavrı bile size buranın ne kadar özel olduğunu  farkettirecek. Sarının elli tonunu göreceğiniz taş evler, mağaralar gezilmeye değer. Gidince mutlaka Çağdaş Et Lokantasında yenmeli, Süryani şarapları tadılmalı, halen ibadete açık on kiliseden bir kaçı (Ama Mor Gabriel mutlaka) ziyaret edilmeli,  mümkünse Midyat’daki birbirinden güzel otantik otellerden birinde bir gece konaklamalı.

mardin gezilecek yerler
Mor Gabriel Manastırının ikonik çan kuleleri

Mor Gabriel Manastırı

İnanç turizmi ve maneviyatı açısından değerinin pek farkına varmadığımız bir hazine Mor Gabriel Manastırı. Dünyanın halen ibadete açık olan en eski dini yapılarından belki de birincisi.  Eski bir Zerdüş Tapınağı üzerine MS 397 yılında yapılmış bu Süryani Manastırı tüm dünyada Süryaniler için bir Kabe  niteliğinde. Süryaniler 5500 yıldır bu topraklarda var olan bir etnik köken… (devamı için tıklayın)

Deyrulzafaran Manastırı

Millattan önceki tarihlerde önce güneş tapınağı daha sonrasında da  Kadim Süryani Manastırlarının en önemlilerinden sayılan bu dini merkezi mutlaka görün. Zaten hemen Mardin’e 3 km yakındaki bu manastır aynı zamanda  Süryani Mardin Metropoliti’nin ikametgahı. Kubbeleri, kemerli sütunları, ahşap el işlemeleri, iç ve dış mekanlardaki taş nakışları ile güzel mimarisi çok etkileyici. Manastır’ın etrafında yetişen zafaran (safran) bitkisinden dolayı Manastır, Deyrulzafaran (Safran Manastırı) adını almış. Gittiğinizde bahçesinde içeceğiniz çayın hoş aromasından da unutamayacağınız bir Mardin durağı olacak bu manastır.

Kasımiye Medresesi

Bu eşsiz yapı Akkoyunlu Hükümdarı Cihangiroğlu Kasım Padişah döneminde 1457-1502 yıllarında tamamlanmış. Günümüze neredeyse hiç bozulmadan gelmiş çok güzel bir yapı.
Astroloji, tıp ve dini eğitimlerin merkezi olan medresenin duvarlarında astronomi ve tıp bilimine ait simgeler hala duruyor. 

Şimdilerde Instagram için müthiş fotoğraflar vermesi ve Mardin’de evlenen , nişanlanan her çiftin buraya gitmesi  nedeniyle de yoğun ziyaretçileri var. Ancak Kasımiye Medresesi’nin az bilinen sırlara vakıf.. Medresenin ortasında bulunan muhteşem havuz yalnız görsel güzellik adına yapılmamış.

mardin gezi rehberi

Kasımiye Medresesi’nin Sırrı

Medresedeki Astronomi dersleri akşam havuz etrafında toplanılarak ve gökyüzünün su üzerindeki  muhteşem yansımasından faydalanılarak yapılırmış. Fakat anlamak isteyene buradaki havuz sistemi aslında çok daha büyük şeyler anlatıyor.

Suyun akışı ile doğumdan ölüme kadar insan hayatı ve sonrası simgelenmiş. Duvardaki çeşmeden çıkan su doğumu sembolize ediyor. Suyun ilk döküldüğü havuz bebeklik, ikinci döküldüğü havuz çocukluk dönemini simgeliyor. Sonrasında uzanan geniş kanal ise gençlik dönemini simgeliyor: sanki hiç akmıyormuş, sabit duruyormuş gibi görünen su, tıpkı zamanın durduğu, insanın hep genç kalacağını düşündüğü gençlik yıllarını andırıyor.

Ardından gelen dar kanal ise yetişkinlik dönemini simgeliyor. Hızlı ve çalkantılı akan su yaşlandıkça zamanın ne kadar çabuk geçtiğini hatırlatıyor. Suyun döküldüğü havuz ise ölümle birlikte herkesin girdiği mahşer yerini simgeliyor. Havuzun üst kısmındaki çıkış cenneti, alt kısmındaki çıkış ise cehenneme gidenleri simgeliyor. Ve de her ne olursa olsun akan her suyun Mezopotamya ovasına ulaştığı ve orada bir bitkiye can verdiği düşüncesi ile, ölen her canlının da bir şekilde ovada can bulacağına inanılıyormuş.

hasankeyf
Mezopotamyanın incisi Hasankeyf

 Mardin Hasankeyf

Batman’a bağlı Raman dağlarının güney eteklerine kurulmuş  Hasankeyf. Tıpkı Göbeklitepe gibi 12 bin yıllık bir tarihe sahip. Dicle’nin iki yakasını birbirine  bağlayan Ortaçağın en büyük taş köprüsü Artuklu köprüsü, Sultan Süleyman Külliyesi, Roma dönemi garnizon sarayı, İmam Abdullah zaviyesi ve daha bir çok değer biçilemez tarihi eser  var.

Bunların bir kısmı yeni yerleşim yerine taşınmış olsa da  ilçe merkezi evler , çarşı, yerli halkın bağı bahçesi yakın zamana kadar Ilısu barajı suları altında kalacak maalesef. Mardin’den yaklaşık 1.5 saatlik mesafede bulunan ilçe için devlet yeni bir yerleşim yeri inşaa etmiş. Ancak… (devamı için tıklayın)

Mardin rehberi Killit Köyü
Killit köyü şimdi adeta bir hayalet şehir gibi eski renkli günlerini özlüyor.

Killit Köyü (Dereiçi)

Killit köyü Mardin’in Savur ilçesine bağlı, Savur-Midyat yolu üzerinde. Köye girdiğinizede büyük bir şaşkınlık yaşıyorsunuz. Bir zamanlar 5 Bin kişiden fazla nüfusu olan bu köy Süryani nüfusun 70’li yıllada  göç  etmesi sonucu bir hayalet  kasabaya dönüşmüş. Çatısız ama gövdesi sapasağlam taş evler insanın içinde büyük bir boşluk hissi yaratıyor. Oysa Dereiçi (Killit) Köyünün geçmişi MS 4’üncü yüzyıla kadar uzanıyor.

Tarihi, mimarisi, barındırdığı 3 farklı Hristiyanlık mezhebine ait kiliseler ve köyün Müslüman Camisi halen sapasağlam ayakta. Köyde kalan yalnız 3 Süryani ailenin bakımını üstlendiği kiliselerde muhteşem mezar taşlarında Arapça, Süryanice Kürtçe ve Türkçe yazılar var. Bir zamanlar renk ve inançların kardeşçe yaşandığı bu köye bu günlerde en çok ziyaret edenler gizliden hazine arayan defineciler. Oysa Killit’de asıl hazine toprak üstünde kaderine terk edilmiş yıkılmayı bekliyor.

Mardin rehberi Dara Antik Şehri
Dara Antik şehrinin yeryüzüne çıkarılan güzelliklerine bakınca gerisi acaba hiç çıkartılmasa daha iyi mi saklanır diyor insan.

 Dara Antik Kenti

Nusaybin ve Dara Antik kenti belki bölgenin en önemli en kıymetli yerlerinden birincisi. İnsanlık tarihinde ilk kimyasal ve biyolojik savaşların yapıldığı yer burası. Genellikle Efes Antik kentine benzetiliyor. Bana göre çok eksik bir benzetme. Henüz yalnızca %5’i gün yüzüne çıkarılmış bu antik kent, Ürdün’e her yıl milyonlarca turist ve döviz kazandıran PETRA Antik kenti kadar önemli, ilginç ve kıymetli.  Tarihi MÖ 3. yüzyıl öncesinden gelen dev garnizon  şehri henüz daha yeni keşfediliyor. .
🏰
Düne kadar top sahası olarak kullanılan yerin altından muhteşem bir toplu mezar çıkabiliyor. Veya bir köy evinin altı bir bakıyorsunuz ki muhteşem bir mimariyle yapılmış su sarnıcı galerisi.
Dara’da zaman aslında çift taraflı akıyor hem ileri hem geri. Üstelik şehrin henüz yalnız %5’i açılmış. Toprak altındaki hazineleri artık siz düşünün… (devamı için tıklayın)

mardin rehberi mor badem şekeri
Hayalet badem şekerinin sırrı ne?

4-Mardin rehberi yeme içme önerileri (Mardin’de ne yenir?)

Bir Mardin rehberi yapıyorsak Mardin yemekleri elbette olmazsa olmaz. Bu kültürün tabı damağımda kalan lezzetleri işte bunlar oldu benim

Hayalet Badem: Mor renkli gevrek badem şekeri. Sadece Mardin’de yetişen leziz bademler özel bakır tavalarda kavruluyor. Defalarca şerbetlenip şişiriliyor. Sonunda buraya özgü ‘LAHOR’ ağacı köklerinden elde edilen kök boyayla o enfes lila renge bürünüyor. Adı neden mi hayalet? Uzun süre beklerse mor renk buhar olup uçuveriyor.

Süryani Çöreği: İçinde hurma ve 41 çeşit baharatı üstünde pekmez susam ve bademle bir lokmada yutulacak enfes bir atıştırmalıktır. Diğer adı da Mardin Çöreği. Bence hem çok lezizi hem de en hoş hediyelik.

mardin yeme içme

Mardin kebabı:

Bölgenin lezzetli etleri elde satırla çekilip hazırlanmış zırh kıymasından çöp şiş benzeri bir kebaba dönüşüyor. Hafif tatlı bir acısı var. Mardin’de hemen her yerde bulursunuz. Ama biz yerlisi gibi yaptık. Eski çarşıda oldukça salaş gözüken Kebapçı RİDO’da yedik. Hem cebimiz hem midemiz bayram etti. 

Kaburga Dolması:

Mardin mutfağının en vazgeçilmez yemeği lezzetli kuzu kaburgasından yapılıyor. En büyük özelliği kuzu ön koldan yapılması. Tadına doyulmaz efsane lezzet. Eski Mardin’de bir çok yerde bulursunuz ama en iyisini Midyat Çağdaş Et Lokantası‘nda bulduk.  Burada yalnız kaburga değil güveç, elbasan tava eme özellikle et döneri muhteşem. Midyat‘a yalnız Çağdaş Et Lokantası’nda yemek için bile gidilir.

kuzu tandır mardin yemekleri
Lokum kıvamında kuzu tandır Mardin mutfağının olmazsa olmazı

Mumbar dolması:

Koyunun kalın bağırsağının güzelce temizlenip özel mumbarlık iç pilavla doldurulmuş hali kısaca. İç pilavında bademi, kuş üzümü, reyhanı  bolca olmazsa olmaz. Marifetli ellerde çok lezzetli bir yöre yemeği. Mardin Mutfağı için olmazsa olmazlardan.

Kibe dolması:

Yapımı oldukça zor yemeklerlerden biri. Koyun işkembesi defalarca yıkanıp tertemiz yapılıyor. Sonra kare halinde kesilip bohça gibi kenarları dikiliyor. İç pilavına kuzu eti ve diğer malzemeler konup bohça ağzı dikiliyor. Azıcık kuyruk yağı da işin içine girince lezzetinden parmak ısırtıyor.

Sembüsek:

Ben diyeyim Mardin Pizzası siz deyin kapalı lahmacun. Lezzetinin sırrı yöresel baharatlar ve özellikle kuzu kıyması. Üstüne yumurta sarısı sürülüp fırında kızarıyor. Dışı çıtır içi lezzet şelalesi. Mardin’de yemeden dönmeyin listesinin olmazsa olmazlarındandır kendisi.

mardin rehberi telkari

5-Mardin rehberi  alış veriş önerileri (Mardin’den ne alınır?)

 Ev Yapımı Sabun:

Mardin rehberinin en zevkli kısmı tabi ki alış veriş. Mardin’den hediyelik ne alsam diye düşünüyorsanız alk aklıma gelen  yöre bitkilerinden yapılmış mis kokulu el yapımı sabunları. Her biri ayrı derde şifa. Özellikle bıttım sabunu (menengiç ağacı meyvesi), eşek sütü, yılan otu  ve sarımsak sabununu tavsiye ederim. Mardin eski çarşıda adım başı sabuncu var.

Telkari Takılar: 

Yalnız Mardin yöresinde ama özellikle Midyat’ta bulunan ve maalesef kaybolmaya yüz tutmuş bir el işçiliği telkari. Neredeyse saç teli inceliğinde gümüş tellerle örülen  göz nuru bir takı sanatı. Önceleri Süryani ustaların zanaatiymiş. Gitgide kaybolan ustalık ve azalan sabır ve incelik kültürümüzün bir rengini daha yok etmeden gelecek nesillere eşsiz bir armağan olsun diye bir minik kolye, yüzük veya küpe alınabilir bence. (Midyat ana caddedeki dükkanlara hemen dalmayın. Aralarda ve arka sokaklarda daha hesaplı bulabiliyorsunuz)

mardin rehberi gezilecek yerler alışveriş
En güzel ev yapımı şarapları hem şarap dükkanlarında hem de kuyumcularda bulabilirsiniz.

Süryani ev şarapları:

Bir zamanlar bu topraklarda uçsuz bucaksız üzüm bağları varmış. Azalan Süryani nüfusla birlikte bağların sayısı da iki elin parmakları kadar kalsa da halen meraklısı için yumuşak içimli ev şarapları bulmak mümkün.Tarçınlısı, kavunlusu ve kendine özgü aroması ile şarap sevmeyenler için bile en güzel hediye olabilir bence. Şirince’nin meyveli şaraplarıyla sakın karıştırmayın. Soğuk kış akşamlarında ateş başında damağınıza gelen sıcak şarabın mahlep ve odunsu aromasını unutamayacaksınız.

Şifalı otlar ve baharatlar çerezler:

Hatmi çiçeği, meyan kökü,  karpuz çekirdeği, kavrulmuş yer fıstığı ve dolmalık 5 çesit baharat karışımı. Yörenin yemeklerinin enfes  lezzeti birazı kuzu etinden birazı da buraya özgü baharatlardan geliyor. Gelince bir baharatçıya girip hepsinden azar azar almadan dönmeyin

Nar ekşisi belki ama sumak ekşisi kesin:

Gelince nar ekşisi almadan dönmeyin diye tembihlemişlerdi. Ama asıl burada başka bir hazine buldum. Benim gibi eksi delisi iseniz tohum halinde top sumak almalısınız. Ama daha da güzeli var. Tıpkı nar ekşisi gibi yoğun kıvamlı enfes lezzetli sumak ekşisi. Biz dolmaya kısıra koyarız dediler ama salataya, yemeklere  hep yere muhteşem bir lezzet katıyor. Eser miktarda kullanıyorum bitince ne yaparım bilmem.

Mardin rehberi aslında daha uzar gider ama  Türkiye’yi gezmelere yemelere doyamayanlar için sizi hemen KARS Yeme içme rehberine alalım hemen buradan

kars yemekleri

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© Copyright 2021. Tüm hakları saklıdır.